geçimsizlik

geçimsizlik
-ği is. 不和睦, 人缘不好: İkisinin geçimsizliği sırasında ben de arada kaldım, ne yapacağımı bilemedim. 他们两人不和, 我也受夹板气, 不知如何是好。Ailedeki geçimsizlikleri dosta düşmana karşı açığa vurmamak gerekir. 家丑不可外扬。
◇ \geçimsizlik çıkarmak 找别扭: Bu işte ona rahat battı, her gün geçimsizlik çıkarıyor. 他日子过得太舒坦了, 每天非要找点儿别扭。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • geçimsizlik — is., ği Geçimsiz olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız tatsızlığı — is. Bir topluluk içindeki geçimsizlik, anlaşmazlık, huzursuzluk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağdaşmazlık — is., ğı 1) Uyuşmazlık 2) Geçimsizlik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dirliksizlik — is., ği Geçimsizlik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırgür — is. Geçimsizlik, kavga Tiyatrocular arasında hırgür eksik olmaz ama her şey sonunda tatlıya bağlanır, bilmez misin?. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hırgür çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırıltı — is. 1) Boğazdan herhangi bir nedenle boğuk çıkan ses Yavaşlayan soluk alışında hafif hırıltı duyuluyordu. A. Sayar 2) Gürültüyle çıkan ses 3) mec. Geçimsizlik, kavga Ölünceye kadar hırıltı gürültü içinde mi yaşayalım? P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırıltıcı — is. Geçimsizlik çıkaran, geçimsiz kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nifak — is., Ar. nifāḳ Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk Nifak unsurları her ikisinin iyi niyetlerinden yavaş yavaş, sinsi sinsi kendi çıkarlarına yararlanmasını bilecekti. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler nifak tohumu Atasözü, Deyim ve Birleşik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şiddetli — sf. 1) Etkisi çok olan, zorlu Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu. F. R. Atay 2) Hızlı Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu. R. Enis 3) Aşırı Şiddetli geçimsizlik. Birleşik Sözler şiddetli fırtına …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tatsız — sf. 1) Tadı iyi olmayan, lezzetsiz 2) Tadı olmayan, sası 3) zf. Hoşa gitmeyen bir biçimde Her şey, herkes boş, abes, çirkin, münasebetsiz, tatsız görünür. A. Ş. Hisar 4) mec. Hoşa gitmeyen, can sıkan O akşamki tatsız olaya benim de canım sıkıldı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zıddiyet — is., esk., Ar. żiddiyyet 1) Karşıtlık Sasanlılarla İran ın Üsküdar a kadar gelişi ve Filistin e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir. Y. K. Beyatlı 2) mec. Sevişmezlik, geçimsizlik, çekemezlik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”